Karaman Masaj Salonu
Karaman Masaj Salonu
Karaman Masaj Salonu Julius’un ona verebileceğini bildiği rahatlamaya ihtiyacı vardı. Bir tarafı bu hoppa, uçarı tepkisine şoke olurken diğer tarafı -şu anda kontrolü elinde tutan tarafı- heyecandan titriyordu. Bu, daha önce var olduğunu bilmediği bir yönüydü. Bu, varlığından şüphe etmiş olduğu, süre süre yokladığı ama asla bulamadığı bir yönüydü. Gerçek tutkuydu bu, anın verdiği coşkuyla âşıklara, delice, çılgınca, kimsenin yapmaya cesaret edemeyeceği şeyleri yapmış olduran türden bir tutkuydu.
Jayne Ann Krentz Uğraşa uğraşa Julius’un gömleğinin önünü açtı. Büyülenmiş bir hâlde, parmaklarını onun göğsünde gezdirerek, teninin sıcaklığını içine çekti. Kaslarının elinin altında attığını hissedebiliyordu. Julius onu sanki hiçbir ağırlığı yokmuşçasına tutuyordu kollarında. Elbisesinin arkasındaki fermuarı indirebilecek kadar kısa bir süreliğine yere indirdi. Ön tarafını beline kadar soyduktan sonrasında uzun kollarını sıyırdı. Grace onun niyetini anlamaya fırsat bulamadan Julius onun sütyeniııin kopçasını çözüverdi.
Karaman Masaj Salonu
Karaman Masaj Salonu Göğüslerini kavrarken avucunda meme uçlarını hissetti. Grace çevreında olup sona eren her şeyin çok net bir halde farkındaydı. Julius’un kesik kesik nefes alışından kendini kontrol etmek için savaşım ettiğini hissedebiliyor, dişiliğinin verdiği gücün hazzını ve gururunu yaşıyordu. Hem de bir coşku dalgası içinde kayboluyor, bu çılgınlığın sonunda onu neyin beklediğini görmek için de sabırsızlanıyordu. Julius parmaklarını onun minnacık külodunun içine yerleştirip avuçlarım kalçalarında gezdirerek dantelli kumaş parçasını sıyırdı. Sonra külodu alıp bir kenara fırlattı ve ellerini onun beline koydu.
Gene havaya kaldırıp bu sefer tezgâhın üzerine oturttu. Soğuk granit taşın şokunu kalçalarında hisseden Grace kesik bir nefes aldı. “Soğuk,” dedi. “Uzun sürmeyecek,” dedi Julius söz verir şeklinde. Grace derinin pirinç bir aksama sürtünme sesini duyunca onun kemerini çözdüğünü anladı. Peşinden bir fermuar sesi geldi ve aşağı bakmış olduğunda Julius’un sertleşmiş, devasa olmuş erkekliğini gördü. İlk kere huzursuzluk diyebileceği bir şey his- Nefes Al setti. “Aman Tanrım,” dedi. Julius hemen yan tarafından bir çekmece açıp küçük bir folyo paket çıkardı. Derhal açıp çabucak korumasını taktı.